31 Mayıs 2012 Perşembe

Yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkür ederim.

sorunun ne olduğunu anlamış bulunuyorum evet picasa web albümlerinden kaynaklanıyor kesinlikle, ama bu durum fotoğrafları yeniden yüklemem gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Ayrıca fotoğrafları görüyoruz diyorsunuz ya, ben onları yüklemeye başladığım için en başından beri görüyorsunuz. yaklaşık 30 postu yeniden ekledim ama eskiye doğru baktığınızda postlarda resim yok. Zamanla o da olacak neyse ki daha büyük bir sorunla karşılaşmadım. Yardımcı olmaya çalışan ve fikir veren herkese teşekkür ederim. Sağolun.....

27 Mayıs 2012 Pazar

Dikişe Başlama Sebebim - Çin iğnesi işlemeli örtüm

Serüven 10 yıl önce başlıyor, gerçi lafı o kadar uzatmayacağım; evde kalmaktan sıkılıp kendime bir kurs aramaya başlamıştım. Bütün kurs kontenjanları dolmuş bir tek Nakış kursunda yer kalmıştı. Napalım, vakit geçiririm belki bir şeyler öğrenirim diye kayıt oldum. Tam bir yılımı geçirdim, Sevgili Suzan hocama sevgilerimi ve teşekkürlerimi de bir borç bilirim ayrıca.... Kursa başladıktan sonra yılbaşında şu an kullandığım dikiş makinemi hediye olarak almıştım. Bu iş her ne kadar acemilik de olsa, bunu ben mi yaptım dedirten işlerimden. 
Bir yaprakta en az dokuz renk kullanıldı.
Sarma, sap işi, tomurcuk işi ve genel olarak çin iğnesi tekniği kullanılarak yapıldı.
100x100 cm bir örtünün tamamını kaplıyor.
Kenarlarının tamamı ajurla süslendi.




20 Mayıs 2012 Pazar

Biye Yapımı



1.  İlk olarak kullanacağınız kumaşın tam verevini almalısınız. bunu kumaşınızı kare gelecek şekilde katlayıp orta çizgisinden itibaren işaretlemeye başlayarak yapabilirsiniz.


2. ortada ütüyle yaptığınız çizgiye bir biye genişliği olacak şekilde - bu genelde 3,5 cm dir- düz ve paralel çizgiler çizin. 


3. Çizgileri istediğiniz biye miktarına göre yenileyin ve bitene kadar uygulayın. benim cetvelimin genişliği tam da biye için uygun ama eğer isterseniz bir kartondan kalıp da hazırlayabilirsiniz.


4. çizgilerin üzerinden şeritlerinizi kesin. muhtemelen farklı boyutlarda şeritler elde edeceksiniz.

5. Sonra uçlarını kumaşın yüzü içte kalacak şekilde ve tam üst üste değil resimde gördüğünüz gibi 90 derecelik açıyla yerleştirin.

6. ve dikiş paylı olarak dikin. ancak dikkat etmeniz gereken bir nokta, 5. resimde gördüğünüz sivri uçların dışarıda kalmasıdır. her iki sivri ucu çok az miktarda dışarı çıkartarak yerleştirin.  dışarı çıkarma miktarı dikiş payınızla orantılıdır. Diktikten sonra ise dikiş payını açarak ütüleyin.

7. dışarıda kalan sivri uçları kesin.

8.  biyenizi boydan ikiye katlayarak ütüleyin.


9. daha sonra orta ütü çizgisine denk gelecek şekilde her iki tarafı da ortaya doğru katlayın ve ütüleyin.

10. Biyeniz dikime hazır.



Anlatımı her ne kadar uzun ve zahmetli görünse de aslında basit ve zevklidir. Her renk ve desen biye bulamadığımız durumlarda kullanılabilecek bir yöntemdir. Ancak yeni çıkan biye aparatlarıyla biye yapmak çok daha kolay. katlama ve ütüleme aşamalarını atlamanıza sebep oluyor ve işinizi çok kolaylaştırıyor. Bir de biye aparatı ile yapımını gösteren post hazırlıyorum. merak edenler takip edebilir. Defterine uygunu bu mudur bilmiyorum ama benim yaptığım yöntem bu. Ne demiş büyüklerimiz bildiğin yol en kısa yoldur. :)

NOT: kumaşınızı seçerken her ne kadar kullandığınız kumaşın bir parçası olacaksa da, genellikle ütü tutan ve kaymayan kumaşları ilk aşamada tercih ederseniz işinizi kolaylaştırmış olursunuz. sevgiyle kalın.

18 Mayıs 2012 Cuma

etek ve pratik kesimli bluzum




Eteğim likralı kumaştan önden düğmeli bir kalıbı vardı. ancak likralı kumaştan diktiğim için düğme araları açıldı ben de boydan üç düğme kalana kadar dikişle sabitledim. bluzum daha önce yayınladığım pratik kesimli tek omuzlu jarse bluz. muhtemelen geçen sene giydiğim gibi strech pantolonla da güzel olur diye düşünüyorum.

17 Mayıs 2012 Perşembe

Straplez Tulum



Bayağıdır istiyordum straplez bir tulum, ancak dışarıda gördüklerim hiç hoşuma gitmiyor. Çoğu uzayan bir penyeden ve birkaç giymeye bozulacak cinsten. Burda dergilerinde bulunan tulumları dikmeyi çok düşündüm ancak genelde üzerimde prova yapmadan oturtamıyorum tam istediğim gibi, bu sanırım biraz ustalaşınca geçecek. Tercihim genelde Güler Erkan kalıpları oluyor çünkü üzerime tam oturuyor ne dikersem dikeyim. Kalıpları incelerken arasında dikimi çok kolay bu tulumu gördüm, evdeki esnek poplinden dikmeye karar verdim. sonuç böyle oldu.Paçalarına lastik geçirip daha farklı bir hava katmayı düşünüyorum. Ama straplez giyimin ve özellikle tulumun boyumu olduğundan kısa göstermesinden pek de hoşlanmıyorum. G. Erkanın kalıplarını görürseniz mutlaka içinde tulum olan kalıbı alın derim, çünkü kalıbı şöyle düşünün, beli çok yüksek lastikli bir pantolon dikiyorsunuz. hafif bir bel oyuntusu sırtı azıcık aşağıda kalacak şekilde  bırakıyorsunuz hepsi bu....

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Kayrama penye pijama takımı diktim :)





Üstteki resimde gördüğünüz üzere pijamanın üstü tamamen kafadan atma :)) altı ise burda dergisinden diktiğim pijama takımının altıyla aynı kalıp. Penyesi o kadar ince ve yumuşak ki; ancak kayrama pijama olur diye düşündüm. Mankenim yine iş başında görüldüğü üzere bale hareketleriyle gösteriyor pijamasını, ve fotoğraf makinesini görünce durmak bilmiyor "böyle de çek anne" " bi de böyle" derken sayı 20 yi kesin buluyor. :)

15 Mayıs 2012 Salı

Kot Bolero




Kot kumaşını her zaman bulmak kolay olmuyor, bulmuşken pazarda hemen aldım, gerçi rengi ve kalitesi tam istediğim gibi değildi ama yine de bir bolero da denedim. Yalnız böyle çok boş görünüyor sanki hafif marin havası vermeyi düşünüyorum. bir şeyler eklersem yine yayınlayacağım sevgiyle kalın....

çok yönlü blogger ödülüm



Merhaba herkese günaydın, sevgili P.A.T tasarım  beni bu ödüle layık görmüş çok teşekkür ederim. İlk ödülüm :) P.A.T ödülü şu şekilde yorumlamış ve açıklamış "çok yönlü blogger ödülü" olarak adlandırılabilen bu ödül başlangıçta yurt dışındaki bloglar arasında ortaya çıkmış. Ödülün amacı blogunuzun popülerliğini arttırmaya katkıda bulunmak. " çok yönlü blogger olduğunu düşündüğümüz ve takip ettiğimiz 15 arkadaşımıza bu ödülü sunmak ve sayfalarını ziyaret ederek onları bu ödülden haberdar etmek ve ödülü veren arkadaşımıza teşekkür etmek kısaca yapılması gerekenler.

İşte benim listem

http://ada-esintileri.blogspot.com/
http://pontinintakilari.blogspot.com/
http://pufseker.blogspot.com/
http://atolye-kedi.blogspot.com/
http://tenceremiz.blogspot.com/
http://ruzgaradogruu.blogspot.com/
http://turkkadinlari.blogspot.com/
http://eynuray.blogspot.com/
http://tipitosum.blogspot.com/
http://begonvilliev.blogspot.com/
http://bakimlianneler3.blogspot.com/
http://banucabirseyler.blogspot.com/
http://adadenizi.blogspot.com/
http://hayatintatliheyecanlari.blogspot.com/
http://asumaninyaptiklari.blogspot.com/


Son olarak da kendiniz hakkında 7 gerçeği blog da paylaşmak.
Benim 7 Gerçeğim.

1  Tam bir ikizler kadınıyım
2  çok konuşurum :)
3  Türk kahvesini çok severim
4  Boş durmak bir azaptan başka birşey değildir benim için...
5  Yakında Halk eğitimde usta öğretici olmayı planlıyorum
6  Hayatını sadece çocuğuna adayan bir anne değilim
7  Huzur aradığım tek şey



Bunlar ilk aklıma gelenler. Son olarak da logoyu blogunuza ekleyin bitti işte :)
 P.A.T tasarıma tekrar teşekkür ediyorum. umarım hediyelerinizi beğenirsiniz :) sevgiyle kalın....


14 Mayıs 2012 Pazartesi

Eski tşörtten Şort yaptım





 Eşimin eskiyen bir tşörtü bu, giymem ben bunu daha dedi, alalı beş yıl olmuş. Hemen çıkardım dolaptan verileceklerin arasına kaldırdım. Yaza hazırlık projelerimde kayra için bolca şort ve tşört var ama istediğim renk ve kalitede penye bulmakta zorlanıyorum. Düşünürken bir pazara mı insem diye aklıma bu tşört geldi. hemen kalıplarımı koyup kestim.



Keserken de ayrı dert gerisini ne yapmalıyım düşüncesi sardı beni :) paça uçlarını tşörtün alt kısmına denk getirdim ki kıvırma derdi olmasın. veeee tadaaaaa.... miniğim mankenlik peşinde :)





sonra ne mi oldu; babasına gösterdi baba bak annem bana şort dikmiş, aaaa bu benim en sevdiğim tşörtüm değil mi? ( adamcağız alışkın kıyafetlerinin kesilip bir şeyler yapılmasına tabi hemen tanıdı. dolapta göstersem bu benim mi der oysa ki ) dedim ki giymem demiştin kestim ben de. Ben bunu kastetmemiştim dedi tabi ki iş işten çoktan geçti. :) gömleğinden tunik ve pantolonundan yelek de yapmışlığım var tabiki. ayrıca kollarını ayrı bir şekilde değerlendirdim onu da yakında ekleyeceğim. Ben gidip bir daha bakayım dolaba acaba kesilecek neler var :)))  sevgilerle....

Kadife şort-yelek takımı













Kayram için geçen kış yaptığım yeşil ince fitilli kadifeden şort ve yelek takımı... Burda dergisi çocuk sayısından yelek ve şort modellerinden yaptım, gerçi resimleri eklerken ikisini de erkek kalıplarından yaptığımı farkettim. :) yeleğin içini pembe yeşil çiçekli kumaşla astarladım ve astardan düğme bastırdım. Şortun da lastikli olmasına dikkat ettim çünkü çocuklar ancak öyle rahat edebiliyorlar. Ben burda çocuk dergisinden çok sayıda dikiş diktim, aslında modeller, diğer aylık dergilere serpiştirilmiş modellerin toplamından oluşuyor. En son planım  resimdeki anvelop pantolon yaz için ideal diye düşünüyorum.tunik ve yazlık elbise bu sayıdan yaptıklarımdan bazıları. sevgiyle kalın

Mavi gömleğim - Güler Erkan kalıplarıyla



Güler Erkan kalıpları her ne kadar dışarıdan bakıldığında eski moda gibi gelse de bana, duruşlarını seviyorum. gerçekten de üzerinde yazan gibi prova gerektirmiyor çoğu. Bu da çok basit bir gömlek kalıbı, bu kalıptan birkaç tane daha diktim ama bu renk içimi pek açmadı, hala dışarıda mı giysem yoksa altına bir şort dikip pijama takımı mı yapsam diye düşünüyorum. Esnek kumaş olduğunu için tek seçenek de o görünüyor. Ben aslında ev tekstili diken biriyim genelde, bu aralar kıyafet dikimine kendimi kaptırmış durumdayım. Bu kadar dikişle vakit geçirebiliyor olmamı keyfimin yerinde olmamasına bağlıyorum. Çünkü genelde canım sıkkınsa kendimi en rahatladığım yer yani dikiş odama atıyorum. Devamı da gelecek :) sanırım. sevgiyle kalın.

13 Mayıs 2012 Pazar

Anneler günü - gözyaşları içinde

Aslında ne kadar yalandan gelse de, en azından bir gün bile hatırlatıyor yalanına sığınıyorum. Ve Anneler Gününüzü en içten dileklerimle kutluyorum. Benim için anne olmak annemi anlamakla eş değer, çünkü anne olmadan önce doğum günümün manasızca kutlanmasını beklerdim. Oysa anne olunca anladım ki, ben kutlanacak bir şey yapmamışım, sadece doğmuşum. Asıl annemin kutlanması gerekiyormuş, öyle de yaptım. her yıl doğum günümde ona sonsuz teşekkürü bir borç bildim, benim için yaptıkları ve katlandıkları için.... Kayramın anneler günümü kutlama şekli ise gözyaşartıcı cinstendi.


kayra:       Anneciğim anneler günün kutlu olsun,
ben :         teşekkür ederim fındığım.
kayra:       anne ölmene daha çok var değil mi?
ben:          umarım öyledir bebeğim neden sordun? ( gözyaşları hazırlandı)
Kayra:      eğer ölürsen beni de senin yanına koysunlar çünkü bu hayatta sensiz yapılacak hiç bir şey yok..... (ve süzüldüler) 

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Kimono Kollu Sabahlığım-Güler Erkan kalıplarıyla







Güler Erkan kalıplarını seviyorum, gerçekten de prova gerektirmiyor. Şimdiye kadar ne diktiysem provaya ihtiyacım olmadı, bu da onlardan biri... Lacivert saten kumaşı nerden aldıysam öylece duruyordu. Modeli de beğenmişken yapayım dedim gerçi ben satenli kıyafetleri pek rahat bulmam ve beğenmem ama bunu biraz da olsa beğendim diyebilirim, en azından modelin nasıl durduğunu görmüş oldum. Ayrıca genelde çekinirim saten ve kaygan kumaş dikmekten ama hem bu model çok kolaydı hem de kumaşı çalışmak çok zor gelmedi. İçinin pijama takımının dikimi az kaldı onu da yakında yayınlayacağım, tam pijama denemez; şort takımı demek daha doğru olur. sevgiyle kalın, dikiş maceralarım devam edecek......

11 Mayıs 2012 Cuma

Pratik ve Yazlık Elbiselere Devammmmm





Kıyafet dikimi için genelde pazardan ya da parçacılardan kumaş alıyorum. Bu lacivert bir penye kumaş, parçası 3 tl :) böyle tercih etmemin sebebi hem ekonomik hem de cesaret. Cesaretim artıyor kumaş ucuz olunca, makası vurmaktan çekinmiyorum. Yukarıda gördüğünüz straplez elbisenin yapımı belki de 15 dakikayı geçmemiştir. Eskiden giydiğim bir ev elbisesi altta gördüğünüz resimdeki, eskimiş olabilir ve deseni de güzel olmayabilir ama üzerime çok yakışıyordu :) eskiden tabi :) onu kumaşın üzerine koyarak kestim. kenarlarından diktim, üst ve alt kısımları kıvırdım. üst kısmın içine ince ve çok da sert olmayan bir lastik geçirdim. görüntü bu oldu, gerçi artık evde giymekten vazgeçtim. :) Bu aralar yazlık kıyafet dikimi yapıyorum yaptıklarımı hergün sırayla yayınlayacağım, sevgiyle kalın.

Doğan Cüceloğlu'nun Ölüm Anektodu


Ben okuyunca çok etkilendim. Uzun ama mutlaka okumanızı tavsiye ederim.




PROF.DR.DOĞAN CÜCELOĞLU''NUN ÖLÜM ANEKTODUNDAKİ YAŞAM


Doğan Cüceloğlu: Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var mı?


Bir katılımcı: Allah’a şükür, hocam, bildiğimiz kadarıyla yok.
...
Doğan Cüceloğlu: Ne güzel! Peki, bana, istisnasız tüm insanların, yani altı milyar insanın da başına geleceği garanti bir şey söyler misiniz?


Cevap neredeyse otomatik olarak çıkar: Ölüm.


Doğan Cüceloğlu: Gerçekten de ölüm tüm insanların başına geleceği kaçınılmaz olan tek şeydir. Doğum da tüm insanların başına kesinlikle gelmiştir ama bundan sonra başa gelmesi kesin olan tek şey ölümdür. Başka hiçbir şey insanların tümünün başına gelmeyecektir. Peki, madem öleceğimiz garanti, bu benim ölümcül bir hastalığım olduğunu göstermez mi?Katılımcılar burada sessizce, başlarıyla onaylamaya başlar. Öleceğim belli ise benim ölümcül bir hastalığım olduğu da açıktır?


Doğan Cüceloğlu: Peki, ne zaman öleceğimizi biliyor muyuz?


Katılımcılar: Hayır


Doğan Cüceloğlu: Bu saniye içinde olma olasılığı var mı?


Bir katılımcı: Var.


Doğan Cüceloğlu: Yarın?


Bir katılımcı: Evet.


Doğan Cüceloğlu: 30 yıl sonra?


Bir katılımcı: Olabilir.


Doğan Cüceloğlu: Peki bunlardan hangisinin sizin başınıza geleceğini biliyor musunuz? Mesela bu akşam eve sağ salim varacağınızı nereden biliyorsunuz?


Sınıf sessizce dinlemeye devam eder. Çünkü genellikle yaşama böyle bakmamışlardır.


Doğan Cüceloğlu: Peki bir de tersini düşünelim, bu akşam eve döndüğünüzde, bu sabah evden çıkarken sağ salim bıraktıklarınızı sağ bulma garantiniz nedir? Var mıdır böyle bir garanti?


Bir katılımcı: Yoktur Hocam.


Doğan Cüceloğlu: Peki nereden biliyoruz az sonra telefonun çalmayacağını ve evdekilerden birinin az önce öldüğünün bize söylenmeyeceğini?


Katılımcılar burada rahatsız olmaya başlar.


Bir katılımcı: Hocam konuyu değiştirsek?


Doğan Cüceloğlu: Ama en yalın ve açık gerçek üzerine konuşuyoruz, biraz daha devam edelim bence. Peki, acaba bunu dün gece bilseydiniz, yani evde akşam birlikte olduğunuz kişilerden birinin yarın ölüm günü olduğunu bilseydiniz, o zamanı aynı dün gece olduğu biçimde mi geçirirdiniz? Yoksa farklı şeyler mi yapardınız?


Bir katılımcı: Kesinlikle çok farklı geçerdi Hocam.


Doğan Cüceloğlu: Şimdi sizden rica ediyorum, lütfen bir an arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve bu sabah evden çıkarken evde bıraktıklarınızdan birinin gerçekten öleceğini düşünün, dün akşamınızı nasıl geçirirdiniz? Aynı iletişim mi olurdu? Onunla aynı konuları mı konuşurdunuz? Aynı konular, tartışma ya da gerginlik yaratır mıydı? Yoksa önemsiz hale mi gelirdi? Bu sabah evden çıkarken, bu son görüşünüzde ona ne derdiniz? Onun boynuna sarılmakta tereddüt eder miydiniz? Çok sıkı sarılmaya mı, aynaya mı vakit ayırırdınız? Ona, yüreğinizin derininden gelen bir “Seni gerçekten çok seviyorum” demeye ne gerek var diye düşünür müydünüz? Onun ölecek olması sizin ona duyduğunuz sevgiyi yoğunlaştırmaz mıydı?


Burada bazı katılımcılar ağlıyordur. Belli ki dün akşam yaptıklarından bir kısmının ne kadar anlamsız olduğunu şimdi fark etmişlerdir.


Doğan Cüceloğlu: Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz, acaba kaç tartışmamızı bu kadar gereksiz biçimlerde yapıyoruz, kaçı gerçekten yaşamda karşımızdakinin varlığından daha önemli, hangilerinde “Şimdi kalbini kırdım, ama zaman içinde ben ondan özür dilemesini bilirim” diye kendi kabuğumuza çekilip tartışmaları donduruyoruz. Yarattığımız kırgınlıkları tamir etme olanağımız gerçekten var mı?
Buna zamanımız gerçekten kaldı mı? kaynak

10 Mayıs 2012 Perşembe

burda pratik dikiş dergisinden elbisem




Burda pratik dikiş dergisi 12-4 sayısından, gerçi resmini nette bulamadım ama etek ucuna iki renk konulmuş olan elbiseyi tek renkle dikmeye karar verdim. kumaşım likralı poplin, nar çiçeği rengi olması beni cezbetti tabiki, sanırım biraz kısa yaptım ama neyse artık :) bir de dikecek olanlara kolun göğüse gelen kısmına ince bir pens gerekiyor sanırım çünkü valonlanıyor ve kol altı biraz fazla açık kalıyor tabiki bana göre... :)


9 Mayıs 2012 Çarşamba

Tek Kollu Pratik elbise






Daha önce de yaptığım tek omuzlu bluzle aynı yöntemle diktim. Yalnız bu defa kumaşım jarse değil ince penye. Aynı yöntemle yalnız belden aşağı kısmını biraz uzun tutarak diktim. kesimi ve dikimi yaklaşık 25 dakikamı aldı. Tek püf noktası ölçülerinize dikkat edin ve mutlaka elastik kumaştan dikin. Ben diktim giydim böyle oldu yalnızca etek uçlarını kıvırmak kaldı... :)) sevgiler ( aşağıdaki video da bluz yapımını göstermiş tek omuzlu bluz dikimi postunda da vardı)